Kadınlar… Allah’ın yeryüzüne bir can getirme mucizesinin sürekli elçileri. Böylesi kutsal bir görevin onlara verilmesi, hakkıyla düşünebilenler için ağızları açıkta bırakır. Ancak günümüze geldiğimizde kadınların erkekten çekmesi yetmiyormuş gibi bir de kendi hemcinslerinden çekmesi, onları daha da karmaşık bir iç-dış acuna iyeliğe itiyor. Erkeklerin daha düz mantıkta olması kadınlar açısından onları daha öngörülebilir kıldığı için yönetmesi de kolaylaşıyor. Ancak bir kadının bir kadına olan kini, öfkesi, sevgisizliği, kıskançlığı karşısında nelerle karşılaşacağını kestirebilmesi güç. Bunu Haris Kadınlar’ı okuyunca daha da iyi anladım.
.
Yazar, çocukluğundan başlayarak günümüze gelene dek yaşamda karşılaştığı zorlu kadınları anlatmış. Öyle kişilikler var ki gerçekten sinir olmamak elde değil. Sokaktan tutun da okul, iş, özel yaşama dek bu tipler sürekli güncellenen virüs gibiler. Hiçbir olumsuzluk olmasa bile karşıdaki kötü davranabiliyor, yolunuza çukur kazabiliyor, yetmezse iftira atabiliyor. Kadının var olma çabası yalnızca karşıya değil.
.
Tüm olumsuzluklara rağmen kendi yaşamının da nasıl evrildiğini okuyoruz. Okuldaki tutumları, iş yaşamına atılması, dengesiz kadın yöneticilerle çalışması, iş ortamında yüze gülüp arkadan kuyu kazanlar, can ciğer olup zor günde destek olmayanlar… Distopik bir kadın evreni var. Bunlara rağmen de yılmadan, bıkmadan çabalayan güçlü kadınlar da var.
.
Yer yer kadın erkek ilişkilerine, aile-toplum yapısına, iş-özel yaşamdaki dengelere de güzel örneklerle değinilmiş. Bir kadın yazar olarak diğer kadınları ele alan, onların nasıl bir düşünceye iye olduğunu okuyucuya içten bir dille anlatması, bu betiği özel kılıyor. Herkes cinsini över ancak herkes cinsini eleştiremez. İşte bu, çok güzel eleştiriyor. Hem erkek hem de kadının okuması gerek. Çünkü içindeki deneyimleri herkesin yaşamaya süresi olmayacaktır. Ön bilgi iyesi olmak yaşamınızı daha da kolaylaştıracaktır. Okumanızı öneririm.
.
Betikle esen kalın.