“Bakın nasıl defalarca aldanıyor, nasıl ufacık şeylerden çocukça neşe duyuyor, avunuyoruz. Bakın nasıl delice düşünceler peşinde koşuyoruz. Düşüncelerimizi, niyetlerimizi mümkün olduğu kadar saklıyor ve sakladığımız nisbette makul oluyoruz. Halbuki fikir ve niyetleri bakımından insanlar en aşağı, bir deli olabilirler. İçimizdeki çılgın alemi dışımızdaki istikrar alemine uydurduğumuz nisbette kamiliz. Kah içimizdekileri zorlayıp genişleterek kah dışımızdakileri baskıya vurup daraltarak sözüm ona sakin yaşıyoruz. Peki bu ölçüleri kullanmayarak, yahut bile bile hesaba katmayarak hiç olmazsa kendilerince rahat yaşayanları neden muaheze ediyoruz?”
Kırılmadık Bir Şey Kalmadı