Herkese merhaba, Yaşam 3.0 kitabından sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim. Birçoğunuz gibi benim de merak ettiğim sorulardan birisi AI (Yapay Zeka) teknolojisinin nereye gittiği. İlk defa 1956 yılında İngiltere’deki bir konferansta kullanılan “yapay zeka” terimi artık birçoğumuz için her gün yeni, farklı ve yaratıcı bilgilerle doldu hatta taşıyor. Sanırım ilk önce yapay zeka kelimesinin ne olduğuna bir göz atmak gerekiyor. Yapay zekanın amacı, gerçek bir insanı taklit edebilen ve gerçek insanın verebileceği tepkiler verip bunları hem öğrenip hem de bu aldığı verileri sentezleyip yeni veriler yani düşünceler üreten yapay bir zeka meydana getirmektir.
Yapay zeka dedikleri şey nereye gidiyor? Artık kontrol insanoğlundan çıkıyor mu ve gerçekten de korkmalı mıyız?
Yapay Zekanın Amacı Nedir?
İlk olarak sizlere yapay zeka ile yapılmak istenenin ne olduğunu hafızanızda daha iyi canlandırmak için Chappie filmini izlemenizi öneriyorum. Çünkü filmde bir yazılım geliştiricisinin tıpkı bir bebek gibi önce konuşmayı, yazmayı öğrenip daha sonra bu bilgileri kullanarak kendini geliştiren bir robotu üretmesinin hikayesi yatıyor. Tabii ki de bu bebek robot Chappie biz insanlar kadar yavaş öğrenmiyor, her şey çok daha hızlı sürelerde gerçekleşiyor. Zaten insanlık da zamanı olmadığını bildiğinden yapay zekayı bu kadar hızlı geliştirmek istemiyor mu? Tabii ki burada bilinmeyen bilgilerin yapay zekaya çözdürülmesi gibi teoriler de mevcut fakat eğer gerçekten de bir gün gerçekleşirse bunların hepsini birkaç milyar kod satırı yapacak sanırım.
Uzay mekiğinde 400 bin, Facebook’ta 61 milyon, Google’da ise 2 milyar kod satırı var. - 2016 Verileri
Challenger Roket Kazası
Yapay Zeka’nın etkin kullanıldığı ilk zamanlara bakarsak benim aklıma direkt olarak 1986 yılındaki Challenger kazası geliyor. NASA tarafından düzenlenen Challenger Uzay programı 1986 yılında tam olarak bir felaketle sonuçlanmıştı. Uzay mekiği, kalkıştan 73 saniye sonra tüm dünyanın gözleri önünde infilak etti.
SpaceX Falcon Heavy
Peki bu gerçekten de her şeyi bırakmak için yeterli bir sebep mi? Tabii ki de hayır, pes edilmedi ve SpaceX tarafından geliştirilen Falcon Heavy roketleriyle okyanustaki drone gemiye, karaya bu roketler yapay zeka sayesinde indirildi. Ve o roketlerin geri döndürülmesiyle birlikte milyon dolarlık roketlerin maliyeti düşürüldü ve test sayısı bu sebeple arttırıldı. Önceleri her yıl hatta 2 yılda bir roket gönderilirken, şimdilerde yaklaşık 2 haftada bir roket gitmeye başladı. 5-10 yıl önce birisi size gelip ISS’e roket gönderip aynı zamanda dünyaya geri getireceğiz dese inanır mıydınız? Çünkü bu roketler tamamen yapay zeka tarafından yönetiliyor, rüzgarın geliş açısını ve hızına kadar her şey hesaplamalarla yapılıyor. Her şey duyulduğunda kolay geliyor ama bundan 35 yıl önce gönderdiğimiz insanlı roket patlıyordu. Şimdi ise 2021 yılının son çeyreğinde insanları uzaya göndermekten bahsediyoruz.
Yani gerçekten de yapay zeka kullanım amacına göre çok büyük değerler taşıyor. İnsanlık sürekli yeni şeyler keşfediyor, yeni adımlar atıyor. Her şey ilk başta hatalarla dolu olarak başlasa da zamanla gelişiyor, değişiyor. Şimdi ise Tolga Özuygur tarafından yapılan bir yapay zeka rap şarkısı yazan ve söyleyen bir robottan bahsetmek istiyorum size. Büyük ihtimal bu haberi daha önce görmediniz çünkü insanlar genelde bu tür şeylere odaklanmıyor, ilgi çekici bulmuyor.
Yapay Zeka Örneği Rap Yapan Robot
Yapay zekanın ne kadar geliştiğini sanırım en iyi anlatmanın yolu, bu robot için kullanılan kaynakları size anlatmam olur. Artık bir robotun kafası için gereken dosyayı ücretsiz bir şekilde bulmanız mümkün çünkü genelde yazılım projeleri Github’ın da öncülüğüyle open source yani açık kaynak kod olarak paylaşılıyor. Üstelik seslendirmeden tutun da yapay zekanın diğer şarkı sözlerini toplayıp derleyerek kendine yeni şarkı yazmasına kadar birçok yazılımı açık kaynak kodlu olarak kullanmış. Robot’un kafası için InMoov yazılımı kullanılmış. Şarkı sözleri için ise Github üzerindeki bir açık kaynak kodlu yazılıma türkçe rap şarkıları yüklenmiş ve şarkıları kullanıp öğrenip nasıl yazacağı ise Tolga Özuygur tarafından yazılmış ve hepsi Github hesabında bulunuyor. Yani artık günümüzde böyle bir robotu yapmanın bile imkansız olmadığını sizlere söyleyebilirim. Bu arada robotumuzun adı E-Bliss ve çıkardığı teklinin adı Fiberim Islak.
Benim sizlere anlatmak istediğim yapay zekanın gün ve gün geliştiği ve gerçekten de bundan 35 yıl sonra ne olacağını kesinlikle bilmiyor oluşumuz. Sizce 35 yıl sonra yapay zeka ile ilgili neler çıkardı? Yapay zeka gerçek amacına ulaşır mıydı?
Düşüncelerinizi yorum kısmına yazarsanız çok sevinirim.